Mobbing, çalışma hayatının uygulamadaki yaygınlığına nispeten çok daha az konuşulan kavramı. Genel anlamıyla işyerinde sistematik psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, değersizleştirme, taciz, aşağılama, tehdit gibi şekillerde tecelli eden duygusal bir saldırı olarak tanımlansa da, mobbingin yöntemleri kitabi tanımından çok daha çeşitli, maruz kalanın üzerindeki etkisiyse daha geniş. Hal böyleyken, hangi eylem ve tavırların mobbing olarak tanımlanacağı da, nasıl engelleneceği de, önlenmesinde kime ne sorumluluk düştüğü de belirgin değil. Mobbing vakalarında ya da davalarında en çok ortaklaşan deneyimse sürecin muhatabı olan kişinin çoğu zaman yaşadığının adını koymakta zorlanması oluyor. Adını koymakla da bitmiyor üstelik. Mobbingi ortaya çıkaran koşulları bireylere mal edip karşısında alınacak önlemleri de bireylere bırakan anlayış çareyi işyeri düzenlemelerinden uzaklaştırıyor; “profesyonel hayatta olur böyle şeyler” geçiştirmesi “kriz ve stres yönetimi seminerleri”ne dönüşüp piyasa içi çözümlerle sorunu sürdürülebilir, birlikte yaşanabilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Elimizde mobbingin 5N1K’sını verecek bir sihirli formül yok. Ancak olguyu tanımlayabilecek şeyin deneyim olduğuna inanıyoruz. Bir yanda işyerini aşıp hayatı zorlaştıran bir olgu karşısında piyasanın “işaret edilmezse yoktur” görmezden gelmesi, bir yanda yalnız ve çaresizmiş gibi hissetme tehlikesi karşısında yapılacak en iyi şeyin daha çok konuşmak, anlatmak, birbirinden öğrenmek ve dayanışmak olduğunu düşünüyoruz. Mobbingle Mücadele Derneği’nin 4-10 Şubat 2019 tarihleri arasında Mobbing ile Mücadele Farkındalık Haftası çağrısına iştirak edip, bu başlıktaki haber, çeviri ve tartışmalarımızı mobbing karşısında bir güçlenme mecrası sunması dileğiyle bir araya getiriyoruz.
plazaeylemplatformu.wordpress.com 